top of page

Mavi Sulardan Gök Mavilere: Josko Gvardiol

Manchester City'nin 90 milyon euroluk astronomik bir bonservis ücretiyle kadrosuna kattığı Gvardiol şu an tarihin en pahalı stoperi konumunda.



16-17 yaşına kadar Dinamo Zagreb'in genç takımında mücadele eden Gvardiol o dönem futbolu bırakmayı ve baba mesleği olan balıkçılıkla geçinmeyi düşünmüş. A takıma yükselememesinin onda yaşattığı hayal kırıklığı neredeyse hayatının sonuna kadar çok da haz etmediği balık satıcılığına onu sürükleyecekken bir anda o yıl içinde Dinamo Zagreb'in ikinci takımına yükselen Gvardiol altı ay sonra ise A takım kadrosuna alındı.

Başarı basamaklarını hızla tırmanan Hırvat stopere Leeds United ve Leipzig talip oldu. Her ne kadar hayali Premier Lig'de top koşturmak olsa da Hırvat stoperin tercihi hepimizin bildiği gibi Leipzig olacaktı. Premier Lig öncesi birkaç seviye daha yükselmek isteyen Gvardiol Leipzig'de kendini dünyaya duyurdu ve ardından gelen Dünya Kupası onun için ada kapılarını sonuna kadar açmıştı. Dünya Kupası sonrası Chelsea onu kadrosuna katmak için ciddi girişimlerde bulundu ve Gvardiol'un da gönlü Mavilerden yanaydı ancak Leipzig Gvardiol'u satmaya yanaşmadı. Alman ekibi Gvardiol'e, ona olan ihtiyaçlarını dile getirdikten sonra kalmaya ikna olan Hırvat stoper her geçen gün kendini geliştirdi ve tarihin en pahalı bonservisi ödenen stoperi olarak Ada'nın bir diğer mavisi, Gök Maviler'in yolunu tuttu.


Günümüz futbolunda oyun kurulumunun en önemli parçalarından biri haline gelen pas kabiliyeti yüksek, teknik stoperlerin önemi her geçen yıl daha da artıyor. Zirveye oynayan hemen hemen her takımın olmazsa olmaz parçası olan bu stoper tipinde bulunan hemen hemen her özellik Gvardiol'de de bulunuyor.


Bir orta saha oyuncusu seviyesinde pas kabiliyeti bulunan Gvardiol, dribling tekniği ve oyun zekası da çok yüksek bir stoper. Bundesliga'da oynadığı dönemde en çok dribling yapan oyuncu konumunda bulunan Gvardiol defanstan üçüncü bölgeye aktarılan toplarda da Bayern savunması ile birlikte istatistiklerde zirvede yer aldı.


Gvardiol tüm bu teknik kapasitesinin üzerine iyi bir fizik kalite ve hız da eklenmiş bir oyuncu. Savunma hattını önde kuran Leipzig'de arkaya atılan toplarda hızını çok iyi kullanan Gvardiol, bu özelliğini yine savunma çizgisi önde kurulan Manchester City'de de gösterecektir. Saydığım bütün özellikler göz önünde bulundurulunca adeta insan eli ile üretilmiş bir robotu andırıyor Gvardiol.



Bu robot için en iyi yazılımı yazabilecek yazılımcı ise hiç şüphesiz ki Pep Guardiola. Henüz 21 yaşında olan Gvardiol'un Pep tedrisatından geçtikten sonraki seviyesi dünya futboluna adını altın harflerle kazımasını sağlayabilir. Tek kusuru olarak sayılabilecek basit hatalar ise Gavrdiol'un yaşı da göz önünde bulundurulunca hiç şüphesiz ki tecrübe ile azalacaktır. Leipzig'de, Dinamo Zagreb'deki kariyerine göre daha az basit hata yapan Gvardiol bu konuda da gelişiminin sinyallerini vermeye başladı zaten.



Dinamo Zagreb'de belki kısa bir süre daha forma şansı bulamasa şu an babasının yanında balıkçılık ile geçinen bir genç olabilirdi Gvardiol. Onun ve biz futbolseverler için ihtimaller olması gereken kombinasyonlarda gerçekleşti ve şu an o tarihin en pahalı stoperi oldu.

Yazıyı Gvardiol'un yakın zamanda verdiği demeçteki sözleri ile kapatalım.

"Bulunduğum yerde olduğum için Tanrı'ya şükrediyorum ve beni büyüten aileme de minnettarım. Babam hala balıkçılık yapıyor. İş ahlakı olan insanlar için hayatları boyunca bağlı oldukları bir şeyi öylece bırakmaları zor bir karardır."


bottom of page